Yenilenebilir enerji ve ekonomi

Yenilenebilir enerji kaynakları hem ısı hem de elektrik üretmek için kullanılabilir. Düşünülenin aksine bazı yenilenebilir enerji kaynakları,, jeotermal ve biyogaz gibi, kesintisiz enerji üretme kapasitesine de sahiptir. Esneklikleri, küçük ölçekte de olsa üretim yapabilmeleri onların kullanıldığı alanları oldukça genişletmiştir. Uzay araçlarında kullanılan güneş panellerinden, merkezi ısıtma amaçlı kullanılan jeotermal enerji kaynaklarına kadar geniş bir yelpazede ısı ve elektrik üretirler. Küresel nihai enerji tüketiminde ısının payı yüzde 50 ile ulaşım (%30) ve elektrikten (%20) daha fazladır. Isı üretiminin bu kadar önemli olduğu enerji sektöründe, modern yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel ısı üretimindeki payı 2022’de yüzde 13’e ulaşmıştır.

Güneş, jeotermal, biyokütle enerji kaynaklarından elektrik ve ısı üretiminde, rüzgar, hidroelektrik, dalga enerjisinden ise elektrik üretiminde faydalanılır. Dünyada elektriklendirme (elektrifikasyon) arttıkça, elektrik üreten yenilenebilir enerji kaynaklarıyla üretilen enerjinin kullanımı artacak. Ulaşımda petrolle çalışan araçların elektrikle çalışması veya konutların gaz ya da kömür yerine elektriği ısıya çeviren ısı pompaları kullanması gibi. 

Enerji üretiminde yenilenebilir enerji kaynakları

Türkiye’nin birincil enerji arzı içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı 2023 yılı itibarıyla yüzde 18,1’e ulaştı.Jeotermal enerji sadece elektrik değil ısı da ürettiği için yüzde 7,8’lik payla lider konumunda. Hidroelektrik santrallarının payı yüzde 3,47, biyoenerji ve atıkların ise yüzde 3,2’dir. Tüm yenilenebilir enerji kaynaklarının 158 milyon TEP’i geçen birincil enerji arzındaki payı 2023 yılında yüzde 18’i geçmiştir. Enerji arzının kalanı, yani yüzde 82’si ise fosil yakıtlardan sağlanmıştır. Birincil enerji arzının yüzde 75’i ithalatla karşılanmış, bir önceki yıla göre ithalatta 6 puanlık bir artış meydana gelmiştir.

Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynakları

Yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artıyor. 2024 yılında Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 40,23’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildi. Hidroelektrik santrallar hariç tutulursa, güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle kaynaklı elektrik üretiminin toplam elektrik üretimindeki payı 24,06’dır. 2023 yılında yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payı 41,86’ydı. 

Türkiye’deki eğilimin dünyada da bir benzerini görüyoruz. 2024 yılında küresel yenilenebilir enerji kapasitesi 585 GW arttı. 2024 yılında küresel kapasiteye eklenen kurulu gücün yüzde 92,5’i yenilenebilir enerji kaynaklarına aitti. 2014 yılında bu oran sadece yüzde 54’tü.

2024 yılında şebekeye eklenen güneş kurulu gücü 452 GW, rüzgar kurulu gücü ise 113 GW oldu; bu iki kaynak yenilenebilir enerjinin yükselişinde yine başroldeydi. 10 yıl içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını hızla artırdığını ve 2024 yılında her yeni 10 elektrik üretimi yatırımından dokuzundan fazlasının bu kaynaklardan oluştuğunu görüyoruz. 

Mevcut küresel yenilenebilir enerji kurulu gücü içerisinde ise güneş enerjisi yüzde 42’lik payla birincisi sırada geliyor. Onu yüzde 29’la hidroelektrik ve yüzde 25’le rüzgar enerjisi izliyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının hızlı yükselişinin ardında iklim krizinin durdurulmasında önemli bir rol üstlenmelerinin yanı sıra maliyetlerinin de hızla düşmesi yatıyor. Lazard’ın 2024 Haziran ayında yayımlanan son seviyelendirilmiş enerji maliyeti analizi, en düşük elektrik üretim maliyetlerinin şebekeye bağlı karasal rüzgar santralı ile güneş santrallarında gerçekleşebileceğini gösteriyor. Karasal rüzgar santrallarında 1 kilovatsaatlik elektriğin üretim maliyeti en düşük 2,7 sent (ABD Doları) olurken, şebekeye bağlı güneş enerjisi santrallarında bu rakam 2,9 sente çıkıyor. Konvansiyonel kaynaklar içinde bu rakamlara en fazla yaklaşabilen, 4,5 sentle gaz santralları. Kömürlü termik santrallarda en düşük elektrik maliyeti 6,9 sent, nükleer santrallarda ise 14,2 sent olarak hesaplanmış. 

Güneş ve rüzgar enerjisinin 24 saat sürekli elektrik üretememe olasılığı nedeniyle, bataryalarla desteklenmiş rüzgar ve güneş santrallarında ortaya çıkan elektrik maliyetlerine de bu analizde bakılmış. Karasal rüzgar santrallarında depolamayla birlikte maliyetlerin  en az 4,5 sente, güneş santrallarında ise 6 sente çıkabileceği hesaplanmış. 

Türkiye’deki son rüzgar ve güneş ihalelerinde ortaya çıkan fiyatlar da bize yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyet avantajı konusunda fikir veriyor. Sonuçları 2025 Ocak ayında açıklanan Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları, RES 2024 ihalelerinde, beş ayrı yarışmada da ihaleler taban fiyat olan 3,5 sentle kazanıldı. Ürettikleri elektriği 3,5 sente satmayı kabul eden firmalar ayrıca elde ettikleri kapasiteler üzerinden bir katkı bedeli ödemeyi de kabul ettiler

YEKA RES-2024 yarışmalarının sonuçları

İhale adıKapasite (MW)Kazanan şirketKazanan fiyat (kWs başına ABD Doları cent)Taahhüt edilen katkı bedeli
(MW başına ABD Doları)
R24-EDİRNE410 Enerjisa Üretim3,560.000
R24-BALKAYA340Enerjisa Üretim3,592.000
R24-SERGEN200RT Enerji3,5140.000
R24-YELLİCE160Efor Holding3,5140.000
R24-GÜRÜN90 ADY Akdeniz3,5148.000

Altı farklı bölgede kurulacak toplamda 800 MW’ı bulan güneş santrallarının ihalelerinde de yine taban fiyatlardan teklif veren şirketler ihaleleri kazandı. Güneş enerjisi YEKA ihalelerinde taban fiyat 3,25 ABD Doları sent olarak belirlenmişti.

YEKA GES-2024 yarışmalarının sonuçları

İhale adıKapasite (MWe)Kazanan şirketKazanan fiyat (kWs başına ABD Doları cent)Taahhüt edilen katkı bedeli
(MW başına ABD Doları)
G24-Kütahya GES40Çumra Güneş Enerjisi ve Üretim A.Ş.3,25162000
G24-Antalya GES40Erdem Soft Tekstil A.Ş.3,25122000
G24-Van GES60Chen Güneş Enerjisi Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.3,25270000
G24-Malatya GES75Özerka Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.3,25232000
G24-Karaman GES200Temmuz Güneş Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret A.Ş.3,25150000
G24-Karapınar GES385Kalyon YEKA GES 5 Elektrik Üretim A.Ş.3,2567000

Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları uzun süredir YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Destekleme Mekanizması) kapsamında desteklenmektedir. Bu mekanizma ile yenilenebilir enerji kaynaklarına belli bir süre boyunca piyasa fiyatının üzerinde bir destek verilir. YEKDEM mekanizmasında son dönemde çok sık değişiklikler yapıldı. Başlatıldığı 2011 yılında sadece 20 santral YEKDEM kapsamında destek alıyordu, bu sayı 2024 yılında 784 oldu

1 Mayıs 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan son düzenlemeyle 1 Temmuz 2021 ila 31 Aralık 2030 tarihleri arasında devreye alınacak santrallar için uygulanacak baz fiyatlar güncellendi. YEKDEM birim maliyetleri aylık hesaplanmaya ve EPİAŞ üzerinden duyurulmaya başlandı. Fiyatlar, TL üzerinden ancak fiyat güncellemesi ÜFE, TÜFE, ABD Doları ve Avro kuru değişimlerini esas alan bir formülle aylık olarak hesaplanmaya başlandı. Fiyatlar değişken olsa da aşağıdaki tabloda göreceğiniz tavan ve taban fiyatları ABD Doları cinsinden belirlendi. Bu desteklerin ve yerli aksam katkısına verilen desteklerin süresi, enerji kaynaklarına göre 5 ila 10 yıl arasında değişmektedir. Sadece pompaj depolamalı hidroelektrik tesislere 15 yıllık YEKDEM desteği verilmiştir.

YEKDEM desteklerinde taban ve tavan fiyatlar.

YEKDEM Taban Fiyatı(kWh başına ABD Doları sent)YEKDEM Tavan Fiyatı(kWh başına ABD Doları sent)
HidroelektrikRezervuarlı6,758,25
Nehir tipi6,307,70
RüzgarKarasal4,956,95
Deniz üstü6,758,25
Jeotermal9,4511,45
BiyokütleÇöp Gazı / Atık4,956,05
Biyometanizasyon8,109,90
Tarımsal Atık5,758,00
Güneş4,956,05
Rüzgar + Güneş5,857,15
Pompaj depolamalı hidroelektrik (PHES)9,4511,45
Dalga / Akıntı6,307,70

Yenilenebilir enerjinin kullanım alanları

Yenilenebilir enerji kaynakları sadece elektrik değil ısı üretiminde de kullanılır. Jeotermal, güneş ve biyokütle enerjisi ısı üretiminde de uzun yıllardır kullanılan kaynaklardır. Bazır durumlarda kullanımı insan ve çevre sağlığına zarar verse de odun, hayvan gübresi gibi kaynaklar geleneksel biyokütle adıyla literatürde yenilenebilir enerji sınıfında yer alır. Dünyada, özellikle de modern enerji üretiminin olmadığı bölgelerde geleneksel biyokütle kullanımı yaygındır. Dünyada elektriğe erişimi olmayan insan sayısının 750 milyon olduğu tahmin ediliyor. Isı üretiminde kullanılan geleneksel biyokütlenin dünya birincil enerji tüketimi içindeki payı yüzde 6,76; nükleer enerjinin yüzde 1,67, rüzgar enerjisinin ise yüzde 1,41’dir. Bu şaşırtıcı verinin gizemi aslında enerji tüketimimizde gizlidir. Küresel nihai enerji tüketiminde ısı üretiminin payı yüzde 48’dir, elektrikle ısınma artmadığı sürece sadece elektrik üretimi yapan enerji kaynaklarının toplam enerji tüketimindeki payı düşük kalacaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından bazıları elektrik dışında ısı da üretebildikleri için farklı gereksinimlere yanıt verebilir. 

Güneş enerjisinin Türkiye’de genelde çatılarda gördüğümüz güneş kolektörleri ile ısıtılarak sıcak su gereksiniminin karşılanması, yenilenebilir enerjinin elektrik üretimi dışındaki kullanımlarından biridir. Bu konuda net bir veri olmasa da 2017 yılı sonu itibari ile toplam kurulu güneş kolektör alanının yaklaşık 20 milyon m²’ye ulaştığı ve 823 bin TEP (Ton Eşdeğer Petrol) ısı enerjisi ürettiği tahmin edilmektedir. Dünyada su ısıtma amacıyla kullanılan güneş kolektörü kapasitesinde Türkiye uzun yıllardır Çin’in ardından ikinci sırada yer alır.

Türkiye jeotermal enerji kapasitesinde de dünyada ABD, Endonezya, Filipenler’in ardından dördüncü sıradadır. Ancak bu konuda özellikle belirli bölgelerde başta tarımsal üretime etkileri nedeniyle jeotermal enerjiyle ilgili şikayetler de artmaktadır. Jeotermal enerji potansiyelinin yüzde 78’i Batı Anadolu’da, yüzde 9’u İç Anadolu’da, yüzde 7’si Marmara Bölgesi’nde, yüzde 5’i Doğu Anadolu’da ve yüzde 1’i diğer bölgelerdedir. Türkiye’nin jeotermal kaynaklarının yüzde 90’ı ısıtma, termal turizm, endüstriyel uygulamalara uygun düşük ve orta sıcaklıktayken yüzde 10’u da elektrik enerjisi üretimi yapılabilece yüksek sıcaklıktadır.

Elektrik üretimi dışında jeotermal enerjiden sera ve konutların ısıtılmasında da faydalanan Türkiye’de 2024 itibarıyla 158 bin konut eşdeğerinin ve 10 bin 400 dönüm seranın ısıtma ihtiyacı bu enerji kaynağıyla karşılanmaktadır. Ayrıca yüzlerce kaplıcada ve meyve ve sebze kurutma gibi işlemlerde de jeotermal enerjisi kullanılmaktadır. 

Biyokütle enerjisi de son yıllarda elektrik üretimindeki payını arttıran kaynaklardan biridir. Biyokütle başlığı altında çok farklı enerji yöntemlerinden bahsedilebilir. Bunların arasında biyoyakıtlar, kentsel ve hayvansal atıklar, bitkisel ve ormanlardan elde edilen biyokütle kaynakları sayılabilir.  

Yenilenebilir enerji ve istihdam

Yenilenebilir enerji kaynakları tüm dünyada 16 milyon 200 bin kişiye istihdam sağladı. Bu istihdamın yarısına yakını (7,4 milyon, %46) Çin’dedir. 16,2 milyonluk yenilenebilir enerji kaynaklı istihdamda en büyük pay sahibi 7,1 milyonla güneş enerjisi oldu. Güneş enerjisini 2,8 milyonla biyoyakıtlar, 2,3 milyonla hidroelektrik ve 1,5 milyonla rüzgar enerjisi izliyor. 

Yenilenebilir enerji kaynakları iş yaratma potansiyeli açısından da termik ve nükleer santrallara göre daha avantajlılar. Yapım ve bakım süreçlerini kapsayan bir analize göre güneş (fotovoltaik), biyokütle ve küçük hidroelektrik santralları 1 GW (gigavat) kurulu güç başına ortalama 15 bin ila 18 bin arasında istihdam yaratıyorlar. Aynı çalışmaya göre gaz santralları GW başına 2500 istihdamla en düşük rakama sahip. Yapım aşamasında GW kurulu güç başına 10 bin kişi ve üzerine istihdam sağlayabilen nükleer santrallar işletmeye geçtikten sonra gaz santralları gibi çok az kişiyle işletiliyor ve bu da onların istihdam yaratma potansiyellerini yenilenebilir enerji kaynaklarının gerisinde bırakıyor. Kömür santralları ise işletim aşamasında gaz ve nükleere göre daha avantajlı; 5 binden fazla çalışana bu safhada da istihdam yaratabiliyor. Küçük hidro, güneş ve rüzgar santrallarının bakım aşamasında kömür, gaz ve nükleer santrallardan daha fazla istihdam sağlaması dikkat çekici. 

2023 yılında Türkiye’de 118 bin kişi yenilenebilir enerji sektöründe çalışıyordu. Güneş (fotovoltaik) ve hidroelektrik enerji 41 biner kişiye istihdam sağlayarak toplam rakamın yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor. Çok dikkat çekmese de güneşten su ısıtan güneş toplaçlarının üretim ve kurulumu 21 bin kişiyle yenilenebilir enerji alanında önemli bir istihdam alanını oluşturuyor. Jeotermal ve rüzgar enerjisi ise sırasıyla 6 bin ve 5 bin kişiye iş imkanı yarattı.
Yenilenebilir enerji sektörü, erkek çalışanların çoğunlukta olduğu enerji sektöründe kadın çalışan sayısını da artırıyor. GÜNDER Genel Sekreteri Esen Erkan Yıldız, küresel ölçekte güneş enerjisi sektöründe istihdamın yüzde 40’ının kadınlardan oluştuğunu, Türkiye’de de bu sektörde yaklaşık 14 bin 800 kadın çalışanın bulunduğunu söylüyor. Enerji sektöründe toplumsal cinsiyet eşitliğini inceleyen Türkiye Enerji Sektöründe Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Araştırması, 25 şirketten alınan verilerin, bu şirketlerdeki beyaz yakalı kadın çalışanların istihdam oranının yüzde 34, mavi yakalı çalışanların ise yüzde 12 olduğunu ortaya koydu.